Biyoinformatik kampı geçtiğimiz hafta tamamlandı. Dünya'nın işini yaptık.
Anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum. Biyoinformatik, lisans eğitimi bulunan ya da sertifikalandırılabilen bir alan değil. Bu durum aslında tek bir şeyi aşırı önemli ve değerli kılıyor, kişisel çaba. Özellikle ülkemizde biyoinformatikle ilgilenmek için kesinlikle bir kişisel ilgiye sahip olmak ve daha da önemlisi kendi yolunuzu kendiniz çizmek durumundasınız. Bu durumun zorluğu çokça çabalamanızın gerekmesi, avantajı ise ülke sınırları içerisinde henüz keşfedilmemiş pek çok yönde kendi yolunuzu açabilme imkanı. Biyoinformatik alanındaki kararlılığı sürdürebilmenin tek yolu bir şekilde sizi bu yolda ilerletecek bir şeyler bulmak. Bu nedenle Türkiye'de biyoinformatik adına atılan her adım geleceği doğrudan şekillendiriyor.
Biyoinformatik kampında da bu alana dair soru işaretlerine cevap verildi. Öte yandan kamp, bu alanda bir kararlılık yakalamak isteyen kişilere kitaplarda bulamayacağı bir şey verdi: Tecrübe. Biyoinformatiğin tanımının henüz yapıldığı ülkemizde bu alanı hayat tarzı belirlemek isteyen kişilere bir tecrübe aktarma ortamı oluşturduğu için kampın düzenleyicisi Ahmet Raşit Öztürk'e kendim adına teşekkür ediyorum.
Kampın asıl süresini 10 kişilik bir ekiple sürdürdük. Bir buçuk ay boyunca
http://yazkampi2015.blogspot.com.tr/ blogunda 50'ye yakın yazı yayınladık. Her şeyi aktarmaya çalıştık, bazı şeyleri kendimize sakladık. Nihayetinde Python programlama dilinden moleküler biyolojinin derinlerine, yeni nesil dizilemeden veri analizi teorilerine kadar pek çok şey arasında bağlantı kurduk. Bu kampta yapılan şey biyoinformatiğin tanımını yapmak yani biyoinformatiği oluşturan her şeyin birbiri ile bağlantısı kavramaktı.
Programlama yaptık, veri analizinin mantığını kavramaya çalıştık, takım çalışmasına yoğunlaştık, sert eleştiriler altında sunumlar yaptık, Minecraft, Counter Strike oynadık, hayali şirketler kurduk yatırım topladık, pizza yedik, Türkiye'nin ilk biyoinformatik kodlama maratonunu gerçekleştirdik, blog yazdık, rapor yazdık, mantı yedik. Kısacası bir Dünya iş yaptık.
Bu kampı değerlendirirken şimdi oldukça rahat söyleyebilirim ki bizi Kayseri'de bir buçuk ay bir arada tutan şeyi, biyoinformatiği anladık. Kendi yolumuzu açmak istediğimizde bize destek olacak bir temel attık. Belki biraz daha fazlasını söylemeye cesaret ederek bu, bizler için bir kişisel gelişim kampı oldu.
Yazının giderek daha romantik bir hal aldığı fark ederek, aldığım ve aktarmak istediğim tavsiyeler kısmına geçmek istiyorum.
Biyoinformatik bahsettiğim gibi Türkiye için oldukça yeni (daha adında bile uzlaşılmış değil bkz. biyoenformatik). Bir yerlerde insanlar bu alanla uğraşıp, hayatlarını bundan kazanıyor; bu alana gönül verip katkı yapmaya çalışıyor. Tüm bu olan biten bir şekilde bir ağın da parçası. Yani Google'da biyoinformatik kelimesini arayarak bir ucundan tutabileceğiniz bu ağ sizi kendi şehrinizde, üniversitenizde biyoinformatik yapan kişilere, bu alanda verilen eğitimlere kadar götürecektir.
Biyoinformatiği tanımak için öncelikle internette bu alanla ilgili vakit geçirmenizi tavsiye ediyorum. Bunu yaparken bu alanda hangi birikimlere ihtiyaç duyulduğunu anlayacaksınızdır. Programlama, moleküler biyoloji, istatistik gibi. Bir ayağınız laboratuvarda mı olacak yoksa tamamen bilgisayarlı biyoloji mi yapacaksınız tüm bu cevapları biyoinformatiği tanıdıkça bulabileceksiniz. Bu süreçte biyoinformatik kursları, kampları, projeleri size yol gösterecektir.
Moleküler biyoloji ve genetik alanında kariyer hedefleyen kişiler, derinleştikçe biyoinformatiğin bu alandaki önemine tanık olmuşlardır. Bu noktada söylenebilecek en doğru şey biyoinformatiğin bir araç olması. Yani bu alanda kariyer yapmayacak bile olsanız, moleküler biyoloji kariyerinizi biyoinformatik aracı ile taçlandırabilirsiniz.
Bizler bu kampa başlarken, biyoinformatikle her fırsatta ilgilenmeye çalışan kişilerdik; bu kamp da o fırsatlardan biriydi. Kimimiz bunu moleküler biyoloji kariyerinde araç olarak kullanacak, kimimiz sadece biyoinformatikte bir kariyer hedefleyecek; bazıları da bambaşka bir yöne gidecek. Kamp, bize bir seçme şansı tanıdı; bu anlamda bizleri dolduran bu eğitim ve eğlence dolu fırsattan minnettar olduğumu belirterek bitirmek istiyorum.
Reklamlar: Bu arada ben Seyit, seyitzor.com adresli blogumda biyoinformatik sekmesi altında bu alana dair bir şeyleri mutlaka paylaşıyor olacağım.